gör
Rize
Rize, dik yamaçlı vadileri, doruklarına ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, tarihi köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri, florası, faunası, çayı, fıkralara ilham veren neşeli insanları ile çok özel bir turizm destinasyonudur.
Karadeniz’in doğu sahil şeridinde yer alan Rize, kabarık zümrüt yeşili yastıklara benzeyen çay bahçeleriyle kaplı bir dağ yamacında bulunmaktadır. Buzul gölleri, şelaleleri ve kaplıcaları ile vücudunuzu ve zihninizi yenileyeceğiniz bir şehirdir.
Ziraat Botanik Çay Bahçesi’nden tüm şehrin panoramik manzarası görülebilir. Demli bir çay eşliğinde bu güzel manzaranın tadını çıkarırken, büyük olasılıkla muhteşem Rize Kalesi’ni ve 16. yy. İslampaşa Kurşunlu Cami’ni ziyaret etmek isteyeceksiniz. Atatürk’ün şahsi eşyalarının yanı sıra bölgeye ait etnografik eserlerin de sergilendiği Mataracı Mehmet Efendi Konağı, şimdiki Atatürk Müzesi, mutlaka dikkatinizi de çekecektir. Ayrıca, bölgede eşsiz ahşap ve taş kesme sanatını tasvir eden yerel mimari şaheserler de vardır.
Ardeşen’den sonra güzel ve küçük ilçe Çamlıhemşin’e varırsınız. Yakınında rafting için ideal olan Fırtına Vadisi, muhteşem Zil Kale ve tarihi taş kemer köprüler vardır. Ayder yaylasının inişli çıkışlı çayırlarında dolaştıktan sonra Ayder’de bulunan kaplıcalarda dinlenebilir ve ardından, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından ekolojik koruma sitleri ilan edilen 200 yerden biri olan Fırtına Deresi’ni keşfedebilirsiniz.
Dağcılığı sevenler için, Türkiye’deki en iyi ve en zorlayıcı zirvelerinden biri olan Kaçkar Dağları için iyi başlangıç noktasıdır. Kaçkar sıradağları, Kaçkar Dağları Milli Parkı’nı oluşturur.
Rize’nin güneyindeki dağlarda, dünyaca ünlü ve besleyici Anzer balını sunan endemik bitkiler ve çiçekler arasında yürüyüşe çıkmak isteyenler için favori bir yer olan Anzer Yaylası bulunmaktadır. Eğer şanslıysanız evinize götürmek için bir kavanoz bal alabilirsiniz. Bir tavsiye; bu bal sadece sınırlı miktarda üretilmektedir ve çok çabuk tükenmektedir.
Son olarak önemli diğer bir nokta, sahilde yürüyüş yapmadan ve Çayeli, Pazar, Ardeşen ve Fındıklı ilçelerinin subtropikal ikliminin, yemyeşil doğanın ve geleneksel yayla evlerinin, taş ve ahşap konakların tadını çıkarmadan şehirden ayrılmayın.
Zil Kale
Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. İlçe merkezinin 15 kilometre güneyinde, Fırtına Deresi’nin batı yamaçları üzerine kuruludur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 metre, dere yatağından yaklaşık 100 metre yüksekliktedir. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunur. Bunlar muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır.
Kız Kalesi, Ciha Kalesi, Kale-i Bala gibi Zil Kale de hem yörenin hem de İspir ve Bayburt’a ulaşan önemli bir orta çağ kervan yolunun güvenliğini sağlamaktaydı. Osmanlılar'ın bölgeyi fethinden sonra kalenin kullanılmaya devam ettiği bilinir. Yakın tarihte restorasyon geçiren yapı, vadiye hakim, güzel manzaralı bir konuma sahip olup kaçırılmaması gereken ziyaret noktalarındandır.
Rize Kalesi
Kale, şehir merkezinin güneybatısında 480 m²’lik bir alan üzerine kuruludur. İç ve aşağı kalelerden oluşur. İç kalenin I. Justinianus (527-565) döneminde, aşağı kalenin ise 13. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Kenti seyir için kent merkezindeki ideal noktalardan biridir. Düzgün plan sergilemeyen kale 150 metre yüksekliğinde doğal bir tepe üzerine kuruludur. Yarım daire planlı beş adet kulesi vardır. Aşağı Kale; iç kaleden kuzeydoğu ve kuzeybatı yönlerine doğru açılarak uzayan, denize ulaşan surlarla çevrilidir.
Ciha Kalesi
Hemşin Deresi’nin doğusunda bulunmaktadır. Dairesel bir plana sahiptir. Sur duvarlarının taş işçiliği muntazam değildir. Kalenin giriş kapısı kuzey doğusundadır ve iki kule ile desteklenmiştir. Ortada ise yine daire planlı bir kule daha vardır. Gözetleme ve haberleşmeyi sağlama amaçlı kullanıldığı düşünülmektedir.
Kız Kalesi
Pazar ilçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerine kuruludur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiş durumdadır. Duvarlarındaki muntazam taş işçiliği dikkat çekicidir. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 13. veya 14. yüzyıllarda kullanıldığı düşünülmektedir. Günümüzde tek bir gözetleme kulesiyle ayaktadır.
Kale-i Bala
Çamlıhemşin İlçe merkezine 40 km. mesafedeki Hisarcık Köyü sınırları içinde, Fırtına Deresi’ne hâkim bir noktada yer alır. Bazı kaynaklarda “Varoş Kale” adıyla da geçer. Kaçkarlar’ın Anadolu’ya geçit verdiği Başhemşin ve Tatos Geçidi’ne yakın konumdadır. Kalınlığı 50 cm. ile 1 metre arasında değişen sur duvarları büyük ölçüde tahrip olmuştur. Dikdörtgen planlı kale, sarp bir kayalık üzerine kuruludur. Yapının ortalama uzunluğu 70 metre, genişliği ise 25 metredir. İç kısımda yer alan, doğu duvarına bitişik tonozlu mekân kalıntısının sarnıç olduğu düşünülmektedir. Kale’de yakın zamanda restorasyon çalışmaları tamamlanmıştır.
Rize Atatürk Evi Müzesi (Mataracı Mehmet Efendi Konağı)
İl merkezinde, Müftü Mahallesi’nde yer alan yapı 1921 yılında yapılmıştır. İç sofalı plana sahip, üç katlı bir konaktır. Atatürk, 1924’te çıktığı yurt gezisi sırasında Rize’ye gelmiş, Mehmet Mataracı’nın misafiri olarak bu evde kalmıştır. Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümünde müzeye dönüştürülmesi için Mataracı Ailesi tarafından Rize Valiliğine bağışlanmıştır. Geçirdiği renovasyon sonrası bina 27.12.1985 tarihinde Rize Atatürk Evi Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’e ait bazı eşyaların yanı sıra, bölgeden çıkarılan etnografik eserler de sergilenmektedir.
Rize Etnografya Müzesi
Piriçelebi Mahallesi’nde bir 19. Yüzyıl sivil mimari örneği olan “Sarı Ev” 1998 yılında ziyarete açılmıştır. Yöresel mimari özelliklerinden biri olan müze binasının yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır.
Günümüzde müzede çeşitli etnoğrafik eserler ile vitrin teşhirleri yer almaktadır. Müzede 150 arkeolojik eser, 781 sikke, 1159 etnografik eser olmak üzere toplam 2090 eser sergilenmektedir.
Çayeli Ahmet Hamdi İshakoğlu Doğal Yaşam Müzesi
Çayeli Kültür Merkezi yanında 200 metrekare alan üzerinde tamamen ahşap işçiliği ile kurulan müze, Doğu Karadeniz insanının hangi şartlarda yaşadığını anlatmayı amaçlar. Tarımda ve gündelik işlerde kullanılan kültürel bir zenginlik olan ve günümüzde yok olmaya, unutulmaya yüz tutmuş tarihi değeri olan eşyaların yöre insanına ve gelecek nesillere ve ilçeye gelen misafirlere tanıtılmasını hedefler.
Bu müzenin fikir babası Çayeli’ne birçok eser kazandırmış olan merhum Ahmet Hamdi İshakoğlu'dur.
Ziraat Botanik Çay Bahçesi
Kent merkezinde doğayla buluşmak isteyenlerin uğrak noktası durumundaki botanik bahçe, Karadeniz’e Rize Kalesi’ne ve kente hâkim panoramik manzara noktalarındandır. Çay bahçesi, sadece keyifli bir manzara seyri arayanların değil, bir şeyler atıştırmak isteyenler için de uygun bir seçenektir. Bölgede yetişen bitkilerin yanı sıra nemli iklime uyum sağlamış ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş ağaç ve çiçekler parkı daha cazip duruma getirmektedir.
İslampaşa Kurşunlu Cami
Rize Merkezde İslampaşa Mahallesinde geniş bir hazire içinde bulunan Cami İslampaşa Camisi veya Kurşunlu Camisi olarak bilinmektedir. İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır. Moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılan cami, 24 pencereli bir kubbeye sahiptir.
Kıbledağı Cami - Dua Tepesi
Güneysu’da yer alan ve yeni yapılan restorasyonu ile hemen hemen her gün ziyaretçi akınına uğrayan cami 1800’lü yıllara dayanan bir geçmişe sahiptir. Osmanlı dönemine ait mimari eserleri üzerinde taşıyan ve yönünün Kıbleye dönük olması sebebi ile bu ismi alan mekânın muhteşem bir manzarası vardır.
Tarihi Taş Kemer Köprüler
Rize'de akarsu vadilerini geçip konutlara, yaylalara ve tarım alanlarına ulaşım için çok sayıda köprü inşa edilmiştir. Bölgesel iklimin etkisiyle kısa sürede yıpranan köprüler sık sık onarım görmüşlerdir. İlk yapım tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Köprülerin tümü, akarsu yatağının iki yanında karşılıklı birer ayak üzerinde yükselen, yuvarlak ya da hafif sivri kemerli bir yay formuna sahiptir. İlkçağlardan itibaren farklı zaman ve mekanlarda farklı toplumlar tarafından kullanılan bu form su taşkınlarından korunmayı sağlamıştır. Mikron Köprüsü, Hala Köprüsü, Ortan Köprüsü, Şenyuva Köprüsü, Çat Köprüsü, Osmanlı (Timisvat) Köprüsü, Yeşiltepe Kaptanpaşa Köprüsü, Çağlayan Köprüsü, Gürgen Köyü Köprüsü, Koca köprü (Dörtgözlü Köprü), Kantarlı Çamlıtepealtı Köprüsü, Levent Köprüsü, Diktaş Köprüsü, Dereköy Köprüsü, Suçatı 1 Köprüsü, Suçatı 2 Köprüsü, Suçatı 3 Köprüsü, Uğrak Köyü Köprüsü, Köşklü Köprüsü, Kızıltoprak Köprüsü, Aslandere Köprüsü, Tozköy Köprüsü, Tunca Köprüsü bunlardan bazılarıdır.
Tarihi Taş ve Ahşap Konaklar
Rize’de geleneksel konut mimarisinde yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş tercih edilir. Ahşap bölgede kolay bulunan ve kolay işlenebilen bir yapı malzemesi olması nedeniyle tercih edilir. Fındıklı, İkizdere, Çamlıhemşin ve Hemşin Evleri olarak da bilinen tarihi Rize Evleri, konak türünde yapılmış taş ve ahşap evlerdir. Bölgenin birçok yerinde hala ayakta kalabilmeyi başarmış önemli kültür mirası eserlerdir.
Tarihi Su Değirmenleri
Tarihe şahitlik eden su değirmenleri insanın toprağa bağlandığı ve ilk ziraat faaliyetlerine başladığı devirlerde kullanılmaya başlanmıştır. İki yassı taş arasında ezilen mısır ve buğday tanelerinden un elde etmeyi başaran insan zekâsı bu işlemi geliştirmiş ve o günün şartlarında aç kalmamayı başarmıştır. Rize’de başta İyidere ilçesinde olmak üzere birçok yerde tarihi su değirmenleri bulunmaktadır.
Serender (Nayla)
Bölgenin mimari yapı itibariyle özgün diğer bir unsuru da “nayla-naliye” olarak da bilinen serenderlerdir. Serender; köylerde tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan halkın yiyeceklerini (mısır, bakliyat, patates, yağ, peynir, kış armudu, laz elması, ince hurma, muşmula vs.) yabani hayvanlardan ve kuşlardan korunması, kurutulması ve depolanması için evin dışında, mümkün olduğunca çok güneş ve rüzgâr alabilecek yerlerde, dört ayak üzerine inşa edilmiş ambar tipindeki yapılardır. Direkler üzerinde kurulu, ahşap ve çatılı bir yapıdır. Genellikle cephelerinde ahşap süslemeler bulunur. Yerden belli bir mesafe yüksekte kalan Nayla’ya, kolay yerleştirilip çekilebilen bir merdivenle ulaşılır.
Günümüzde halen ayakta kalan bazı serenderler, bungalov şeklinde konaklamak için de kullanılmaktadır. Serenderin üzerini kaplayan saca doğal bir melodiyle vuran damlaların eşliğinde uyumak, sıra dışı bir deneyim olacaktır.
Pileki Mağarası
İyidere İlçesi Çiftlik Köyü'nde bulunan Pileki Mağarası, Karadeniz’e özgü hamsikoli (hamsili ekmek) ve mısır ekmeği pişirmek için kullanılan pileki taşının çıkarılması ile oluşan yapay bir mağaradır. Binlerce yıldır yapılan bu işlem sonucunda oluşan mağara, girişte iki büyük alan, sonrasında ise birçok tünelden meydana gelmiştir. İçerisinde kuyular ve göller mevcuttur.
Palovit Şelalesi
Rize, farklı noktalarında yükseklerden akan şelaleleriyle doğa harikası manzaralar sunar. Bölgede yapacağınız yürüyüşlere huzur verici sesi ve heybetiyle eşlik eden bu şelalelerden en bol suya sahip olanı Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan Palovit Şelalesi’dir.
Bulut Şelalesi
Çamlıhemşin ile Ayder Yaylası arasındaki Tar Deresi’nden birçok küçük düşümlü şelale akar. Bunların en uzunu ve seyrine doyum olmayanı Bulut Şelalesi’dir. Üç kademeli olarak yaklaşık 250 metre yükseklikten akar.
Ağaran Şelalesi
Rize’nin Çayeli ilçesine 12 kilometre mesafedeki Ağaran Şelalesi, Sırt Köyü sınırları içerisindedir. Çok uzaklardan bile görülebilen şelale, adını yüksek ve sarp bir kayadan etrafa bembeyaz köpükler saçarak düşmesinden dolayı almıştır. Bir gölet oluşturan Ağaran Şelalesi’nin en güzel fotoğraflarını hemen karşısındaki küçük tepecikten çekebilirsiniz.
Ovit Dağı Kış Turizm Merkezi
Rize İkizdere ilçesinde, kent merkezine 91 km, ilçe merkezine 34 km mesafede yer alan 2640 metre rakımlı Ovit Yaylası ve çevresi, kış turizm merkezidir. Kış sporları açısından dikkate değer potansiyele sahip olan bölge yaz aylarında trekking, dağcılık, foto safari, jip safari gibi turizm faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır.
Fırtına Deresi
Rize’de İyidere, Taşlıdere, İkizdere, Kaptanpaşa Deresi, Büyükdere, Hemşin Deresi, Fırtına Deresi ve Çağlayan dereleri ismi en çok bilinen akarsular arasında yer alır. Bu derelerin bazıları akarsu sporları (kano, rafting) için gerekli debi rejim miktarına sahiptir. Bu büyük akarsular dışında irili ufaklı birçok dere bulunur. Kaçkar Dağları'nın Karadeniz’e bakan yamaçlarından çağlayan derelerin birleşiminden oluşan Fırtına Deresi, debisi en yüksek olan ve hızlı akan bir deredir ve bu özelliği ile kentteki akarsuların en önemlisi ve bilinenidir.
Ardeşen Tunca Formulaz Şenlikleri
Rize’de 1900'lü yılların başlarından beri tahta araba yarışlarının izine rastlanmaktadır. Bir çocuk oyunu ve yarışı olarak başlamış ve günümüzde 2009 yılından beri bir festivale dönüşmüştür. Tunca Formulaz Tahta Araba Şenlikleri, bu tür organizasyonların öncüsü olmakla birlikte aynı zamanda özgünlüğü tescillenmiş tek organizasyondur. Bu tescille birlikte Formulaz'ın kuralları da belirlenmiştir. Formulaz araçları tümüyle el yapımı olmalıdır. Tümüyle ahşap malzemeden oluşturulacağı gibi; çivi dışında metal aksam kullanımı yasaktır. Formulaz pilotunun da kıl çorap ve lastik ayakkabı giymeleri zorunludur. Türkiye'nin dört bir yanından gelen yarışmacılar, kendi tasarımları olan birbirinden ilginç tahta arabalarla 1.6 kilometrelik parkuru yer yer saatte 60-70 kilometre hızla tamamlamaya çalışırlar.